24 Aralık 2009 Perşembe

Acımasız gerçekler : Arkadaşın seninle birlikte olmak istiyor!!

Bu arkadaşımla geçen sene aynı okulda görev yaptık ve aynı dershaneye gittik haftanın 7 günü görüşüyorduk. Bir kız arkadaşı var mahallesinden. Kız iyi ancak tek bir kusuru var yüzü çirkin ve sivilceli. Ailesi yer zengini apartmanlar dükkanlar almış başını gidiyor. Arkadaşım İ de bu durumdan memnun ama kızın çirkin olduğunu da söylemekden geri kalmayan bir tip.
Aşağıda verdiğim msjlaşmadan bir kaç önce gece 12.30 civarı çağrı geldi bu arkadaşımdan, ertesi gün msn de karşılaştık ve "Hayırdır o saatte neden aradın bir şey mi oldu?" dedim. "Yok canım bir şey olmadı seni düşünüyordum, fantezi kuruyordum" gibilerinden bir cümle kurdu bende sapık dedim ona muhabbet böyle başladı. Ertesi gecede yine aynı saatlerde önce çağrı ve sonrada msjlaşma başladı .


İ: Ne yapıyon şeker yatıyor musun? Ama sen bu saatte yatmazsın

Mumi: Yatmıyorum kuzum girmediğim bir deneme vardı onu çözmeye gayret ediyorum. Sende yattın ama uyku tutmadı her halde neler düşünüyorsun yine sapık :P

İ: Tövbe tövbe adım sapığa çıktı seni aradığıma görene düşünüyorum sence canım masum fantezimin başrolü sensin dermişim tam sapık gibi konuştum haha

Mumi: Harbiden tam sapık gibi konuştun :) Başrolü bana verdiğin için sağol yan karakterler bana göre değil zaten ben başrollerin insanıyım :P hahaha :))

İ: Sen bana hiç başrol vermedin mi bu zamana kadar fantezilerinde canım. Seni çok seviyorum ben ya dostum benim iyi ki tanımışım seni kız. İyi rol yap diye yağlıyorum.

Mumi: Hayır canım, fantezilerimde hiç başrolde olmadın azıcık yağ çeken herkesi başrolekoymam :) başrolde oynamak için çok çalışman gerek dostum :D

İ: Sen beni sevmiyorsun. Sevsen iki dakika bana bir başrol yazardın. Senaryoyu da bana msj atardın ama nerde. Canım benim başrolde olmam için ne yapmam gerek neye çalışmalıyım

Mumi: Neden sevmiyim kuzum seni allaa bak şimdi oluyo mu böyle darılmaca. Hem ben seninle ilgili senaryo yazsam bile sen oynayamazsın bile sen n*** filmlerinde başrol oynuyorsun benim fantezilerimde oynamaya vaktin yok

İ: Hmm anladım ama senaryoyu görseydik okusaydık şimdi ben yazacağım bu saatte RTÜK sembol bulamayacak. Hem bu arda ben seni başrolde oynatıyorum ama canım benim naber

Mumi: Bende yazmayayım senaryoyu sende yazma şimdi RTÜK ile başımız derde girmesin :P bana başroolük senaryo yazarsan oscarlık oyunculuk sergilerim tüm akademi ödüllerini toplarım hahaha :))

İ: Gerçekten merak ettim bu gece bir senaryo okumak isterdim başrolde ben olan bakalım sende ne cevherler varmış

Mumi: İlla senaryo istiyorsan al sana senaryo: Atanırsın bir yıl çalışır asaletini tastik ettirirsin askere gidersin seni yıllardır beklemiş olan aşkın n*** ile evlenir mutlu bir yuva kurarsın iki çocuğunuz olur, memlekete tayin isteyip n*** zın babasının size verdiği bir dairede oturup mutlu mutlu yaşlanıp gidersiniz :)

İ: Bende senden böyle bir senaryo bekliyordum canım. Seni çok seviyorum canım benim hadi uyu dinlen öptüm çok canım Allah rahatlık versin rüyanda beni gör

Mumi: Teşekkürler kuzum bende seni çok seviyorum. Ben denemeyi bitiremedim hala uyumama var, sen uyu rüyanda da beni uyut :)

İ: Ben rüyamda seni görürsem uyutmam hatta uyutmayacak şeyler yaparım .Hala rüyamda görmemi ister misin seni canım?

Mumi: Ne garezin var ya bir tatlı uykuyu layık görmüyorsun bana Çin işkencesi mi yapacaksın yoksa :P Uyutmayacaksan ben gelmiyorum rüyana sen kal tek başına :)

İ: Ben sana kıyar mıyım ya Çin işkencesi falan.. Yapacaklarımdan belki zevk alacaksın nereden biliyorsun? Sonrada mışıl mışıl rahatlamış halde uyursun canım istersen tabi?

Mumi: Yok cicim ben almayayım, arada arkdaşlığımız güme gitmeden bu msjlaşma işini keselim sen uyu mışıl mışıl aklın başına gelsin ;)

İ: Ya Mumicik şaka takılıyorum canım benim sende yapma böyle canım. Yanlış anlamayacağını biliyorum takılıyorum sana işte can sıkıntısından sen benim canım arkadaşımsın

Mumi: Yanlış anlamlar yüklemiyorum canım bende ama muhabbet uzarsa ister istemez müstehcenleşcek ve öyle olunca da konu tatsızlaşacak gibi geldi o yüzden kapatalım diyorum ;)

22 Ekim 2009 Perşembe

ARANIYOR!!!

Erkek arkadaşım 5 ay kısa dönem askerlik yaptı. Zaten ilişkimiz o gitmeden 20 gün önce başlamıştı. Hemen ilişkinin başlangıcından gideceği belli olduğu için işler hızlı ilerlemişti. 4. buluşmada sevişmeye başlamıştık. Ama sevişme dediğime bakmayın aslında sevişememe eski sevgililerime ve partnerlerime baktığımda durum içler acısı. :(( Hayatımda gördüğüm en küçük pipi ( penis diyemem çünkü hala pipi kıvamında). Kafa dengi muhabbetli, eğlenceli ve olur olmaz şeylerden espri türeten bi tipden iyi bi sevgili olur diye düşünmüştüm. Ancak çok büyük bi yanılgı içinde olduğumu onunla yatınca anladım. Adam sexin ortasında aklına ne geliyorsa gülmeye başlıyo ve ereksiyonunu kaybediyor. Zaten o minicik şeyi kaldırmak için kan ter içinde kalıyor. Sevişirken üstündeki kişinin alnındaki terlerin yüzünüze damlaması pek hoş bi durum olmuyor. Pipisi küçük olduğundan prezervatif tutmuyo, güç bela boşalma durumuna geliyo bu sefer daha büyük bi problem oluyor prezervatifden spermler taşıyo ve bana bulaşıyor. Bu durumdan hiç hoşlanmıyorum :(( Askere gitmeden önce çok kötü bi tecrübe yaşamıştık; sevişirken kondom çıkmış -bol geldiğinden!- ve benim içimde kalmıştı.
Bugün askerden geldikten sonraki ilk sevişme girişimimiz gerçekleşti. Diğerlerinden pek farklı değildi doğal olarak. Üstüne üstlük askerde dişlerini iyi fırçalamadığı için bir dişi çürümüş ve nefesi kokuyordu. Bu durumda onunla sevişmek bnm için işkence oluyor. İşin içine sex karışmadığında ilişkimiz daha güzel olacak. Ama bunu ona nasıl anlatıcam bilmiyorum. Bugün sevişmeden sonra bana sordu ;"yapmamı istediğin bişey var mı?" diye. Aslında bir doktora gidip ereksiyon problemini ve çürük diş sorununu çözmen gerek demek gelmişti içimden ama diyemedim doğal olarak. Hayır yok dedim. Sonrasında bana demez mi aslında değişik fantaziler yapsak " ohaaa!!! " dedim içimden sen bamya kadar şeyinle ne fantazisi yapcan!!!
OOOffffffffff ooffffffffff düzgün bi sevgili bulmalıyım; yatakta iyi olan, anlaşabileceğim, hemde eli yüzü düzgün bi tip yok mu bu şehirde??? :(((( Aranıyor ilanı mı versem; yatakta kendine güvenen (böyle dersem de şimdi erkeklerin geneli kendini yatakta iyi sanır bu kısma bi püf noktası bulmalıyım ayırtedici bi kriter koymalıyım), üniversite mezunu, esprili, eli yüzü düzgün, hijyen kurallarına uyan, bakımlı, müzik ve sinema konusunda geniş bir bilgiye sahip olan, resim ve heykelden anlayan birazda yeteneği olan ( bu kısım baya bi abartı oldu ama istemişken tam istiyim), fotoğrafçılık yapan, 170 cm'nin üzerindeki adayları bekliyorum.
Gelin sevgilim olun :)))) yaw bu da olmazki tam 900 lü hat muhabbetine döndü. Hadi hayırlısı artık :))

18 Ekim 2009 Pazar

kıskançlık krizlerine giriyorum bu sıralar herkesin hayatı bnmkinden daha güsel geliyor ama bn kendiminkini değiştirmek için hiç bişey yapmadan herkesin elindekilere bakıp bakıp sadece kendime acıyorum onları kıskanıyorum. viki ye gıcık olmaya başladım bnm 4,5 yıl geçirmiş olduğum şehre gitti ilk ayında kız gezilmedik görülmedik yer bırakmadı bnm gitmediğim yerlere gitti gördü. bn ne yaptım die düşünüyorum o kadar yıl orda parasızlıkla mücadele ettim boş vaktimde olduğu zman iş bulup çalışıyordum onun haricinde okula devam mecburiyetim vardı okula gidip geliyordum. eee geri kalan vaktimde ne yapıyordum erkek arkadasımla evde bok gibi oturuyorduk bn şunu yapalım demeden kimse ortaya bi fikir atmıyordu. tek dedikler elazıg bok gibi bi yer ne yapcaz dışarı çıkıp hem paramız yok, ayy şimdi düşünüyorumda gıcık oluyorum bu kadar mallık niye yaptım. 3. sınıftayken fotografçılığa merak salmıştım. erkek arkadasıma hadi gidip keşif yapalım fotoğraf çekelim die söylerdim bin dereden su getirirdi bana çıkamazdık hiç bir yere tembel tembel evde oturup tv izlerdik. ondan öncekide zaten iş kolikti oda hiç dışarı çıkmazdı evde pic projeleri yapardı sonrada neden artık eskisi gibi değiliz derdi nedeni basit moron körelttin bni :(( bni ateşleyecek bi erkek arkadasım olmamış, erkek arkadası bırak normal bi arkadasım bile olmamış. sosyal aktiviteyi cafeye oturup çay içip muhabbet etmektten öteye taşıyamamışız.

geçen gece resmen nevroz geçirdim. yataga yattım uyumak için kafamda senden bişey olmaz kızım bi arpa boyu yol alamazsın sen asla hayatını kuramayacaksın, dersaneyede boşuna gidiyon bi halt olmicak, hem sabah kalkamican diye birsürü monolglar uçuşuo kafamda. kalp atışlarım değişti nefes alamadım, gözlerim dolmaya başladı uyku falan kalmadı kendimi berbat hissettim yatakta doğruldum ve ağlamaya başladım.

neden şanslı doğanlardan biri olmadım hep ben bişiyleri düzene koyup çalışmak zorunda kalıyorum. ok türkiye şartlarında çoğu kişi bi yerlere gelmek için çaba harcıyo ama çaba harcamadan başarılı olanlarda var. bnde onlar gibi şanslı olmak istiyorum. geçen gün 17 tane kazı kazan kazıdım, hiç bişey çıkmadı. aslında çıktı 10 tanesine para vermiştim 7 tanesini bedavaya getirdim.

bu arada erkek arkadasımdan tiksindim geçen gün ya çıkmya başladığımız zmn dişlerine dikkat etmemiştim :((( bi kaç gün sona fark ettim berbattı. bunu fark ettiğimden beri dişçiye git dişçiye git diye söylüyorum ama çok sorumsuz ve dişçiden korkuyouş beyfendi nefesi berbat kokuyo. :((( öpmek istemiyorum artık onu en kısa sürede bu soruna çözüm bulmalı.

14 Ekim 2009 Çarşamba

Karşı Pencere Fantazisi

3 yıldır aynı apartmanda oturuyoruz. İlk taşındığımız dönemde Elazığda okuyordum. Ben çevreye kayıtsız bir tipimdir öyle etrafı inceliyim kim oturuyo ne yapıo bakmam. Annem ise açıkgöz, etrafı inceleyen bi tiptir. Çevre apartmanlarda kim var ne yapar bilir. Bizimde karşı tarafımızdaki apartmanda yeni evli bir çift varmış. Oğlan tüm balıkları pişirmiş, pazara çıkarmış, halı yıkarmış, balkonu yıkar temizlermiş,... bir çok iş yaparmış. Tabi bu durum tembel bir kocayla hayatını geçirmiş olan annemin ilgisini çekmiş. Oğlanı her balkonda gördüğünde aman Mumi bende senden böyle hamarat bir damat bekliyorum gibi laflar ediyordu. Bende heee anne heee deyip geçiştirirdim. Derken zaman geçti bu yeni evli çift bebek yaptı. İşte o ana kadar herşey çok normaldi benim için. Ama bebeği görmenizi isterim reklamlarda oynayan o sevimli bebekler gibi benbeyaz tombik tombik sarı saçlı falan çok sevimli bişey. Bir gün bizim aile dostumuzun kızı Nil geldi. Balkonda oturuyoruz, o sırada da esas oğlan balkona bebişi ile birlikte çıktı bn Nil'e aayy bak ne kadar tatlı bi bebek dedim. Bizimkide lisede ama feci bişey nerde yakışıklı erkek var hemen radarları sayesinde bulur. Bu arkasını döndü baktı ve " Sen bebeği bırak babaya bak" dedi. İşte o anda bende o esas oğlanı gördüm :)) Sen daha bebeksin ne işin var bebek yapıyon diye içimden geçirdim. Sigaralarımı balkonda içerken artık ister istemez gözüm karşıya takılır oldu. Babacıkta her balkona çıktığında bakar oldu. Biz böyle çaktırmadan bakışır olduk. Tabi bu durum eşi tarfıdan fark edildi heraldeki artık hatun perdeleri çeker oldu. Kadın beni balkonda görünce kocasınıda kızını kaptığı gibi eve kapatmaya başladı. Geçen hafta babacık kızını aşağıda gezdiriyodu ben de o sırada balkonda telefon görüşmesi yapıyordum. Eee eşi yok ya yanında bu kafayı kaldırdı baktı baya bi bana tabi bende arkamı dönecek değildim ya bende baktım :))) Bugünde dersaneden ev gelirken yolda karşılaştık aramızda 3-4 metre kalana kadar bakıştık sonrasında kafasını önüne eğidi ve neşeli bi ıslık tutturup çalmaya başladı ve yan yana geçerken yüzüme bakmadı nasıl bozuldum anlatamam.. Boşuna demiyorlar hep iyiler erken kapılır diye. Adam hem yakışıklı hemde sadık. Ben de karşı pencere fantazileri kurup evde otururum işte elin kızıda esas oğlanı kapar böyle. :((((

10 Ekim 2009 Cumartesi

salya sümük filmler izlemek istiyorum

Biraz önce bi film izledim açıkcası müthiş bi film diyemem ama iyiydi ve ağladım (sulugözlü bi insanım ve bu sıralar dengem bozuk olduğundan çabucak ağlayabiliyorum). feast of love filmin adı. beni en çok etkileyen kısmı genç çiftin sevişme sonrası kurdukları gelecek hayalleri ve arka fonda çalan Hallelujah şarkısı oldu. bende gerçekten aşık olup böyle hayaller kurmak istiyorum bi ilişkim var ama onunda hayali yok. söylemesekde aslında bu ilişkiyi yalnızlıktan kaçmak için seçtiğimiz belli. Dışarı çıktığımızda yanımızda biri olsun; sinemaya gitmek için, alış-veriş yapmak için, bir şeyler anlatmak istediğimizde dinleyen olsun diye. kendimi öğlen kuşağındaki evlendirme programlarına çıkan yaşlılar gibi hissediyorum yanımda bi nefes olsun, can şenliği olsun bana :(( Bu durumda daha damar filmler izlemek ve salya sümük ağlamak istiyorum gençliğimi yaşayamadan yaşlandım bööööööhhhüühhüü :((((((
Hakkımda çıkabilecek olan dedi-kodu' lara karşı önlemden midir yoksa artık işsizlik basıma tak ettiğinden mi karar veremedim ama banka sınavına çalışmaya başladım. Yazarken şimdi fark ettim anca mı diyeceksiniz belki ama dedikodu kelimesi ayırınca anlamı daha bi ortaya çıkıo, dedi; o dedi ve sana koydu başabilirsen çıkar der gibi :D

4 Ekim 2009 Pazar

çok canım sıkkııııınnn çookkk :(((((((

ya neden sürekli kötü seyler bnm hayatımda oluyo ya da bnm mi olayları büyütüyorum bilmiyorum... az önce öğretmen arkadasımla konuştum ve bana sıkıntı veren bişi söledi.
okul yıllarımda olan sevgililerimden bahsetmiştim hani babası kalpazanlık yapan. işte bn bununla 1. sınıfta çıkmaya başlamıştım. konuyu dağıtmayayım.
okulu memleketten 3 kişi kazanmıştık. biri lise arkadasım (özerciğe benzeyen bi tipdi), biri babamın kahve arkadasının kızı hepimiz aynı lisenin çocuklarıyız fln okulun ilk ayları hep birlikte dolaşıyoruz. babamın kahve arkadasının kızı sevgili yaptı bnde onun sevgilisinin sınıf arkadasıyla çıkmaya başladım. başta herşey çok güseldi herkes birbirini tanıyo mutlu mesuttuk. ama bnm erkek arkadasım problemli bi tipti ve arkadaslarımda, onun arkadaslarıda ondan haz etmemeye başladılar. bu arada bn babamın kahve arkadasının kızı ile eve çıkmıştım. herkes bizim köhne evimize gelir kalırdı 2 kız 5 erkek ev toplama kampı gibi olurdu. zaten hers bizim evde kalıyodu bnm erkek arkadasımda evinden ayrılınca maddi sebeplerden geçici olarak bnde kalmaya başladı. sona bu durum ev arkadasım ve erkek arkadası tarafında problem oldu. bnde doğal olarak aşık olduğum çocugun tarafına geçtim ve kavga ettik 4 ay boyunca evde küs yasadık ve sene sonu ayrıldık. neyse bnm lise arkadasım özercik onların tarafını tuttu. bnde bu duruma gıcık oldum. baya bi zıtlaşma oldu aramızda. sonrasında biz özercikle hiç konuşmadık. ta ki bir otobüs yolcuğuna kadar. özercik ve ex ev arkadasım birlikte memlekete dönüyolar ve bnde aynı otobüsteyim. bunlar bagajları teslim ediyolardı bnde otobüsdeydim. özercik bana ters ters bakınca acayip sinirlendim kendimi tutamayıp orta parmak hareketi çektim ona. :)))) o da boş durmadı hmn otobüse binip bni tehdit etmeye başladı ufak bi atışmadan sona muavin araya girdi. çok gergin bi yolculuktu. olaylar bununla da kalmadı aslında bn onlara bişi yapmamama rağmen memlekette bnm dedikodum aldı başını yürüdü... çok berbat bi dönemdi ailemle problemler yaşadım vs.
işte bu sözünü ettiğim özercik kılıklı şey bnm geçen sene çalıştığım okulda görevlendirilmiş ve doğal olarak oradakilerde bni tanıyıp tanımadıklarını sormuşlar. oda " keşke tanımasaydım" gibi bi cümle kurmuş. gecen yıl çalıştıgım yerden ayrılırken güzel ayrılmıştım bni biraz olsun tanımışlardı kötü bi insan olmadıgımı biliolar ama şimdi o salak bnm hakkımda atıp tutarsa elazığda yaşadığım kötü şeylerden bahsederse. :(((( ben bir daha ailemle sorun yaşamak istemiyorum. zaten hayatım kötü gidiyo bir de bu üstüne tuz biber oldu moralim bozuldu.
küçük şehirde yaşamaktan nefret ediyorum herkes herkesi tanıyor istemesende milletle göt göt gelion. ya bu salak şimdi mumi şununla düştü kalktı bununla yiyişti sona bununla onu aldattı derse bn ne yapıcam. anamın lafı geldi aklıma " gizli sikişin aşikar doğurması olur" derdi. bizde gizli kapaklı bişiler yaptık sanıoz ama yaşadığım kötü olay demiştim ya yazıda. ben birisi ile sarhoşken birlikte olmuştum aslında bn istememiştim ama alkoün etkisiyle bişiler yaşamıştık. o allahın belası da bunu her önüne gelene anlatmıştı. eğer bu laflar özerciğin kulağına gittiyse bn biterim :'(((((

12 Eylül 2009 Cumartesi

Elazığ yolcusu kalmasın!!!!

En son vikii nin geleceğinden bahsetmiştim. Gecikmeli de olsa geldi... Neyse bu geldikten 1 gün sonra yanına gitttim. Konuştuk hasret giderdik. Bizim hanım kızımız formasyon almaya çalışıyor, birsürü üni ye başvuru yaptı biride bnm okuduğum fırat üniversitesi. Bizim hoş beşimiz bitince konu iş mevzuna geldi ne yapacaksın fln konuşuoz bu yılda halk eğitime devam, formasyonu tutturamam çok yüksek puanlar die konuştu. Akşam onlara gittik uyuduk sabah bu beni uyandırdı bi heyecan "mumi elazığ ı kazanmışım" dedi. Onun adına mutlu oldum sonra bana sen biliyorsun oraları bnmle kayıt için gel dedi. OK dedim.
Ben buna gerekli tüm açıklamaları yaptım; yolda giderken sivas çok soğuk olur kalın bişiler al, elazığ tutucudur, yobazdır fln bir çok şey anlatttım buna. Ama bizimkinin tuhaf bi huyu var buna bişi anlatınca bu bi anda değişio içinden alien çıkıyo sanki salakca bi inatlık yapıo yine yaptı yapacağını. yola çıkmak için ince kıyafetler seçmiş, ramazan ayında elazığda gezmek için açık kaçacak kıyafetler seçmiş bişi demedim sonuçta annesi babası değilim.
Bir önceki gün yolda uyuruz diye uyumamıştık gündüzde evrak işlerini falan hallettik akşam yola çıktık. Yaa sinir oldum kız biner binmez uyumaya başladı insanın yanında uyuyan biri olunca otobüste uyuyamıyormuş bunu görmiş oldum 12 saat boyunca gözümü kırpmadım. Sabahın köründe şehre vardık. Kahvaltı etmek için simitçiye gidiyorduk ki yanında kalacağımız eski ev arkadasımı yolda gördük :)) İşlerimizi halledelim görüşürüz dedik ayrıldık kahvaltı ettik sonra sonra vikii nin kaydını yaptırdık. Daha sonra bunun orda çalışması için halk eğitim merkezini bulduk. Bu işlerde torpil oynadığı için müdürle bile görüşemeden şutlandık. Ertesi gün tekrar gideriz dedik ve yola çıktık yürüyerek şehir merkezine gidiyoruz bizimki nerde olduğunu kanıksayamadığından yolda elazığ halk oyunlarının pratiğini yapiim dedi müzik açıp yolda oynaya oynaya gidiyo tabi korna çalanlar camdan kafasını çıkarıp laf atanlar falan gırla gidiyo bunu durdum yapma dedim. Bizimki tip olarak farklı geldiği için yolda kadın erkek buna tuhaf tuhaf bakıyo tabii laf atanlar bunun morali bozuldu. Başladı ben burda nasıl 1 yıl okuyacağım çok kötü bi yermiş mumiii diye sızlanmaya. Teselli etmeye çalıştım ya sonuçta burda da arkadaşların olur çevren olduktan sonra şehrin ne olduğu önemli değil dedim. Tam o sırada karşıdan uzun saçlı bi çocuk geliyordu. Sana ilk arkadasını ben bulcam dedim ve çocuğa seslenip konuşmaya başladım. Sonra çocuk bizi çay içmeye çağırdı bi cafed oturduk işte o anda çocuğun parmağındaki tuğralı yüzüğü gördüm. Biz elemanı cem karaca sanarken adam barış manço çıktı :((( Nasıl şutlicağımızı şaşırdık sonra internet cafeye gidip sınıf arkadaslarını netten arastralım dedik birden bizimki pc başında açtı muslukları başladı ağlamaya cafedeki krolarda mal ötesiydi onu ağlarken görünce salak salak parçalar açıp sesi sonuna kadar açmaya başladılar. İyice canımız sıkıldı... Sonra ben diploma için uğraşırken bi cafe görmüştüm onu hatırladım oraya gidelim rock müzik çalıyordu orda en azından senin tarzına yakın birilerini bulursun dedim kalktık oraya gittik. Allah a şükür hala yerindeydi ve onlarla muhabbet kurup ilk arkadaşlarını edinmesine yardımcı oldum. Ama artık canımız çıkmıştı yürümekten bu arada şehirde yemek yemek için hiç bi yer yoktu hepsi kapalıydı yemke için şehrin diğer tarafına gidip avm de karnımızı doyurduk arkadaşım işten çıkınca da onun evine gittik o akşam ölü gibi uyuduk.
Ertesi gün de erken kalkıp evden arkadasımla birlikte çıktık. Ders verebileceği anaokulu aramaya başladık, halk eğitim için akşamdan torpil bulmuştu müdüre dilekçe verdik ve 5 deki otobüse bilet alıp samsuna geri döndük.
2 gün boyunca öyle çok yorulduk ki bacağımda varis çıktı. Bu kadar çabama ve özverime karşın gerçek manada bi teşekkür bile alamadım, görmeyi istediğim yerleri göremedim, özlemini çektiğim yemeklerden tadamadım... Sanki bunları yapmaya mecburmuşum gibi bi tavırla karşılaştım....

29 Ağustos 2009 Cumartesi

hoşgeldin vikii

ramazan geldi hoş geldi boşta gelmedi verdiğim kiloların hepsinide yanında getirdi :((( 10 gün içinde 3 kilo aldım resmen gündüzleri susayacağım diye gece yaşıom gündüz uyuyom tabi geceleride dışarı çıkıp koşamicaam için yediklerimde bnden ayrılmıo kocaman bi göbek olarak kalıo...
neyse yaa bugün ilkokul arkadasım vikii en sonunda 1.5 aylık tatilinden döndü tatil sırasında pek görüşmedik meşgul etmiim kızı dedim yılda bir kez görüşmey fırsat bulduğu güney amerikalı sevgilisi ile rahatca yiyişşin dedim. o da rahatsız edilmek istemiomuş demek ki oda beni aramadı. gelmesine 1-2 gün kala beni aradı seni özledim ayy canımmm falan tarzında konuşmalar yaptı haa pardon ondan 1 hafta öncede baska bi kız arakdasının dedikodusunu yapmak için beni aramıştı. neyse ben geliom bize gelsene çok özledim seni eve gelince yanımda seni görmek istiom fln dedi bnde ayyy arkdasım bni çok özlemdiş bnde onun yoklugunda samsunda çok yalnmızlık çektim gidip görüşiim onu karşıliim hatta derken cümlelesini sonlandırmak için gelirken format cdlerinide getir bnm laptop a format atılması gerekio demez mi :((( ya kız milleti neden böle oluo anlamıom sırf bu yüzden etrafimde pek kız arkadas yoktur genelde samimi arkadaslarım hep erkek olmuştur.
kendime not: asla hazır makarna sosu kullanma iğğğğreeeennnçççççççççç

7 Ağustos 2009 Cuma

Bana mutluluğun resmini çizebilir misin? Senin yeteneğin yoktur, hadi fotoğrafını çek razıyım

Çevremdeki insanların büyük kısmı mutlu değil. Mutlu olduğunu idda edenler de rol yapıyor altın palmiyeyi vercek cannes'dakiler buraya gelmeye üşenmeseler. Bu rol yapanlar arasında karı-koca doktor olup, çok zeki ve sağlıklı bi çocukları olan 8 yıllık evli bi çift var. Adam uzmanlık yapıyo baska bi ilde kadın bnmle aynı şehirde kızı ile birilikte yaşıyo oda uzmanlık yapıo eşinin uzmanlığı bitince bir araya gelecekler az zamanları kaldı kavuşmaları için. Adam her hafta sonu kadının yanına geliyor o yoğun temposuna karşın, gelemeyeceği durumlar olduğunda onlar onun yanına gidiyo. Dışardan bakınca vayy bea 8 yıldan sona hala birbirlerini seviyolar ve her hafta o kadar saat yola katlanıolar ne güsel diye düşünürdüm. Ta ki Dr abla bana başka birine aşık olduğunu söleyene kadar!!! O an şok oldum ama çaktırmadım. (Bu arada belirtmeden yapamayacağım bunlar dindar insanlar 5 vakit namazında niyazında kişiler.) Kimseye anlatamamış ve acayip bunalıma girmiş. Eski bi okul arkadası ve şimdilerde milletvekili olan biriydi gizli aşkı. Neyse bu durum baya bi sürdü en sonunda ayrılmaya karar verdier ve ilişkinin boyutu mesafeden dolayı değişmeden bitti. Ama bu ayrılık dönemi hayatında ilk defa aşık olan biri için nasıldır tahmin edebilirsiniz. Hele bir de ortada imkansız aşk durumu ve yengeç kadını varsa anlayın artık durumun vehametini....
Bizimki adamı unutmak için sanal aleme aktı bu arada bi ton insanla yazşıo telefonda konuşuyo falan baya karışık bi durumda. Dr ablamızında bi tane kaşar kankası var o bunu sürekli gaza getiriyo bnde durultmaya çalışıom ama becerememişim heralde dananın kuyruğu koptu. Adamla 6 ay sona msnde karşılaşıolar ve bizimki slm yazıo adam hemen offline oluyor. Duruma çok bozulan bizimki alıo teli eline döşüyo msj ları ilk önce öfkeli bi kaç msj sallıo sona kaşar arkadası buna akıl veriyo öle deme böle de diye. Bizimkide aşk dolu bir msj yazıyo özlediğinden bahsediyor. O günün akşamıda eşi geliyor ve bunun telefonuna bakası tutuyo!!! Başka karttan atmasına karşın msjları telefon hafızasından hepsini okuyor. Kızılca kıyamet kopuyor bizimki ne yapacağını şaşırıyor ve tüm suçu benim üzerime atıyor sanal alemde görüştükleride dahil olmak üzere. Bende kadının yuvası dağılmasın diye kabul ettim tüm suçu. Kocası bu arada beni kaşar olarak görmeye başlamış bu kız kaç kişi ile görüşüyor demiş, artık onunla görüşme falan demiş. Bizimkide ok kocacım tamam kocacım sen bi tanesin kocacım senin için bi çocuk daha pırttırırım falan tarzında adamın önünde el pençe divan durmuş. Tabi bunu yapmadan önce suçlu konumuna düşmemek için sen bana böyle bişeyi nasıl yakıştırırsın diye çamurluk yapmayı ihmal etmemiş :)) (Klasik kadın taktiği haksız mısın zeytin yağı gibi suyun üstüne çık.)
Bu olay olalı yaklışık 2 ay olacak ve gecen gün dr abla yalnız kaldığı için yanında kalıyordum muhabbet ettik ve çok mutsuz olduğunu söylemeye başladı. Elindekinin kıymetini bil otur kıçının üstüne dicektim aslında ama daha kibar bi şekilde olsun diyerekten altın pencereli ev hikayesini anlattım ona umarım işe yarar...

Kendimi berbat hissediyorum

Kendimi berbat hissediyorum. Arkadaşlarımla telefon muhabbetleri etmekten sıkıldım arıyolar ama açmıyorum bi mazeret uyduruyorum. Onların mükemmel giden ama saçma sapan sorunlar yarattıkları aşk hikayelerini dinlemek istemiyorum :( Kendimi iice çaresiz hissettirio bu durumlar...
Şimdiye kadar salak kpss ile uğraşacağıma özel sektörde bi işe başlasaydım bi yerlere gelmiştim heralde. Arkadasım işe başlayalı 1 yıl olmadı. İş hakkında bi bilgiside yoktu ilk bi kaç ay ne yapacağını gösterdiler ve şimdi adamı dil kursuna göndermeyi ve yurtdışı işlerini üstlenmesini istiyorlar. Ben ise salak ailem yüzünden 1 yıl daha kpss ye hazırlancam :(((( Zaten normalde onlarla sohbet etmekten hiç haz almıyorum bu durumlarda üzerine tuz biber oluyo.
bu akşam annem bana laf atıo onlarla salonda oturmadan mutfakta tek başıma tv izliyodum:

annem-mumi ii bi kız olsa bu bulaşığı yıkardı
ben-eğer mumi evde yalnız olsaydı alkol komasına girip ölürdü

annem-bak kızım ramazan ayı gelio sen hala denizdesin çıplak çıplak (duyanda hakkatten çıplak güneşleniom sanır) güneşlenion günah kara marsığa döndün!!
ben-bak anne 6. kattan aşağı atlarsam zaten günah olacak bu dünyada bi gün yüzü göremedik cehennemde bronzlaşamadan kömürleşecem
....
gibi onların sözlerine sessizce karşılık veriom.
Eğer yükses sesle konuşursan; senin bi ruh doktoruna götürelim ile başlayan ve bunların hepsi inanç eksikliğinden kaynaklanıo kime benzedin ki sen hiç şükretmiyosun ile devam eden abuk cümleleri duymaya tahammülüm yok artık. Bu sebebten onların bana verdikleri tiradlara içten karşılıklar vererek monologları gizide olsa dialoglara çeviriom.
Milletin muayyen döneminde çikolata krizi tutar sevgilisne trip atar bnmde intahara meylim artıo. balkona çıkmayı kendime yasakladım geçen ay bi an kendimi korkuluklarda bulmuştum....

2 Ağustos 2009 Pazar

Chronology Of Love

Bu yazıda ilişki kronolojimi yazıcam. Pek iç açıcı değil ama insan bazı şeyleri yazıp görünce ne yaptığını daha iyi anlıyor. Bakalım bu görme işi bende olacak mı? Neyi göreceksem :D
1. Bölüm:
Üniversitede ilk yılım. Evden sorunlu bir şekilde ayrılıp okula başlamıştım. Ne demiş özlü bir sözde bilge; " Hoca hocayı tekkede, hacı hacıyı Mekke'de, deli deliyi dakkada bulur." Benim işte böyle oldu denebilir. Okulun ikinci ayında en tuhaf tipi buldum. Kendisini nimetten sayan ama kimsenin yüzüne bakmadığı biriydi. Ailevi sorunları benden fazlaydı maddi durumu sıfırın altındaydı. İlk cinsel deneyimini en yakın erkek arkadasıyla birbirlerini becererek gerçekleştirmişlerdi. Ama benim salaklığım yüzünden kendini kral sanmaya başlamıştı. Sen anlamazsın bu konudan sıkılırsın, istersen kız arkadaslarınla otur falan demeye başlamıştı ama ne oldu eşşekten düşmüşe döndü onu bıraktığımda. Sonrasında onunla yaşadıklarımı orda burda herkese anlatmaya başladığını duydum. Sanırım onun sırını açığa vereceğimi düşünmüştü ama yapmadım böyle bişeyi. Hiç aklıma gelmedi değil ama açıkcası o kadar kronun olduğu bir ortamda bu duyulursa çok sıkıntı çekeceği için kimseye demedim. :( Okulum bittiği zaman 4 yıldan sonra benim karşıma çıktı ve beni tebrik etti ve başından geçenleri anlattı ona acıdım açıkcası. İçki kullanmayı bırakmış ve bir üst levele yükselmiş; uyuşturucu. Sonunda okuldan altı ay uzaklaştırma almış ve okulu yedi yıla yaymış.
2. Bölüm:
Nedense bende tuhaf olana karşı bir meyil var. İlk başta ben iğğğkk bununla birlikte olmak mı dediğim tipler daha sonrada cazip geliyo ve işin büyüsü kaçıncada tekrar iğğkk oluyorum. Bu ilişkim ilk ciddi ilişkimdi ve en uzun süreli olanıydı ve en çok pişmanlık duyduğum ilişkim diyebilirim. Ben 19 yaşında zatı muhterem şahıs 26 yaşındaydı. Onunda ailevi problemleri vardı. Babası alkolik, uyuşturucu kaçakçısı ve kalpazandı. Annesi artık hiç birşeyi umur etmeyen tonton sevimli bi kadındı. Erkek kardesi dolandırıcydı. Ablası doktordu. çok değişik bir aile yapısı vardı. Babası yurt dışına çıkmak için yurt dışında işçi olarak çalışan annesiyle evlenmiş. Çocuklarının üçüde orda doğmuş. Kolay para peşinde olan baba sıradan işlerde çalışmak yerine uyuşturcu ticareti yapmaya kalkmış ve enselenmiş. Bunun üzerine sınırdışı edilmiş. Annede üç küçük çocuğuna; "Babanızın yanına gidelim mi?" diye sorup, " Evet" yanıtını alınca memlekete dönmeye karar vermiş. Bu arada baba boş durmamış kumar oynamaya başlamış. Anne didinip çalışmaya elindeki parayla birseyler yapmaya çalışmış; lokanta açmış batmış, birahane açıp işletmeye çalışmış batmış, tek sebep babalarının kumar borçlarıymış. Böyle kötü durumlara sebep olduğu için adamda yaptığını bastırmak için evdekilere şiddet uygulamaya başlamış. yıllar bu şekilde geçip gitmiş ve bizimki lise çağına gelmiş. Bu sorunlu ortamdan kaçmak için sahip olduğu pasaportla ve oturma izniyle tek basına doğduğu ülkeye gitmiş 14 yaşında. 1.5 yıl kadar tek başına tanıdıklarının yanında falan okumuş bakmış olmuyor Türkiye'ye geri dönmüş. Burda devam etmiş okula. Bu arada meslek lisesinde okuduğu için okul dışında çalışmaya başlamış. Kendi harçlığının dışında ailesininde geçimini sağlamaya başlamış ufaktan ufaktan. Lise bitmiş derken. Bu arada ablası üniversiteyi kazanmış ve ona söz vermiş bizimki bn seni okutcam ancak sende beni okutacaksın üniversitede diye birbirlerine söz vermişler. Ablasını okutabilmek için işleri büyütmüş farklı bi alana geçmiş: Oto kiralama. bu işide kıvırmış ve 4-5 arabadan oluşan bir dükkan sahibi olmuş bu arada ek iş olarak meslek lisesinden öğrenmiş olduğu işi de yapmış. Ablası okulunu bitirmiş atanış çalışmaya başlamış. Bizimki sınava girip üniversiteyi kazanmış rötarlı olarak. Ablasından ses çıkmayınca elindeki arabaları satarak okumaya devam etmiş. Tabi paralar suyunu çekmeye başlayınca ablaya duyurmuş sesini sözümüz vardı diye. Hiç oralı olmamış kız ben evlenicem, ev kurucam demiş. İşte bu döneminde onunla tanıştım. Kendi başına ayakta durmaya çalışan hayata tutunan bu genç adama aşık oldum. Aynı evi paylaştık, yemeğimizi paylaştık, üzüntülerimizi paylaştık, mutluluğumuzu paylaştık. Birbirimize destek olduk. Ancak tek ve çok büyük bir sorun vardı. Bu kadar şeyi kendi başına başaran biri olduğu için çok ukalaydı, kendini nimetten sayıyodu ve aileden uzak yaşadığı için aile terbiyesi almamıştı, görgü kurallarından, giyinmekten bir haberdi. 2.5 yıl boyunca bu eksikleri gidermek istedim ama olmadı bana sürekli dediği bir şey vardı: "Yaşlı bir köpeği eğitemezsin." Sonuç olarak onun okulu bitti askere gitti ve biz ayrıldık.
....
to be contunied

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Sapık NACi dayı uzak dur benden!!!!!


Yarasa gibi yaşadığımdan ve bütün arkadaşlarım tatilde olduğundan hiç uyumadan, sabah tek başıma denize gitmeye karar verdim. Uykusuz olduğumda bende tuhaf bir enerji oluyor her şey komik geliyor en abuk şeylere gülebiliyorum ve her şeyden zevk alıyorum.
O sabahda uykusuz uykusuz yola çıktık kısa bi yürüyüşten sonra her zaman denize girdiğim yere vardım. Çoktandır havalar yağışlı olduğu için denize giremedim. Ama hala mutluyum ne de olsa deniz havası alıp güneşlenicem yaa :)) Havlumu serdim kremleri yağları çıkardım, kitabımı çıkardım, sıkılırsam diye yanıma mp3 playerımıda almıştım her şeyi yerleştirdim. Sonra relax bi modda gökyüzünde giden bulutları seyrettim kitap okudum, müzik dinledim 1-1,5 saat geçti böyle huzur mutluluk bu dedim içimden yüzümde salak polyanna edasıyla. Ben de o rahatlık o kadar almış başını yürümüş ki! O kadar yer dururken yanıma kadar yürüyüp gelmiş olan dayı bana günaydın deyince kendimi avrupada birbirine günaydın diyen yabancı insanların arasında sanarak bende adama "günaydın" dedim bütün içtenliğimle. Keşke demez olsaydım :((( Adam başımda dikildi kaldı. Bende kulaklığımı çıkarıp bişey mi var diye soran gözlerle baktım. Adam bana denizin çok dalgalı olduğunu bu sıralar girilmesinin çok tehlikeli olduğunu anlatmaya başladı. Biliyorum teşekkürler ben zaten buralıyım sağolun dedim. Bu sefer bana iltifat etmeye başladı "ÖSS sınava girdiniz mi?" dedi. Bende zaten üniversite mezunu olduğumu söyledim. (Var bende de salaklık neden konuşcak konu açıyosam adamla işte hep uykusuzluğun vermiş olduğu salak sarhoşluk hali) Aaaaa çok genç gösteriyorsunuz ben sizi lisede okuyor sanmıştım demez mi? Yok ben KPSS ye girdim olmadı falan dedim. Adının Naci olduğundan nerden emekli olduğundan çocuklarının ve eşinin durumundan, geçen gün yürüyüşe çıkıp orda bi kadının buna teşhirci bi davranış yaptığından tut bir sürü şey anlattı. Adam azimli ama ordan konuyu nasıl bağladı bilmiyorum ama iş yerinde çalışan bi kızla aralarındaki ahbaplığa getirdi konuyu. Bu kız çok dağınıkmış bi kere hasta olmuş bu da çok babacan ya kızın evine gitmeye karar vermiş. Gitmeden önce aramış kızı geliyorum diye. Kızda ev arkadaşına aman Naci abi geliyor evi toparla demiş. Neyse bu gitmiş eve banyoda elini yıkamak istemiş çok temiz titiz ya!! Bir koku duymuş bi bakmış kızın ıslak iç çamaşırı. Bunu anlatırkende Türk milletinin geliştirmiş olduğu nacizane el hareketlerinden olan s.çtık işaretini yapmaz mı? OOOhaaa dedim bu adam deli, sapıtık bişey yandın kızım :(((( Sonra bu zatı muhterem şahıs kızın iç çamaşırını alıp kıza götürmüş "siz ne biçim kızsınız böyle pasaklılık olur mu?" demiş. O bunları anlatırken bende artık gitse diyorum içimden dualar ediom. kahretsin biber gazımıda almadım yanıma diyorum. Sahilde koşu yapanlardan yardım ister gibi bakınıyom insanlara. Yok gitmiyo adam artık ben hiç konuşmamaya başladım ama bu taktip yaklaşık 20 dakika sonra sonuç verdi ve sapık dayı en sonunda bir sürü şey daha anlatıp bir daha karşılaşmak dileğiyle dedi ve uzaklaştı. Bende aman Allah korusun diye içimden geçirdim. :)))
Bu tecrübeden edindiğim ders sen ibiza plajlarında güneşlenmiyorsun kızım yalnızken kimseyle konuşma oldu :D

kankayız diye bokunu çıkarmak gerekmez ki

Sorun benden mi kaynaklanıyor yoksa karşı taraftan mı bilmiyorum ama nedense kankalarım çok geveze. Sanırım ben çok konuşkan olmadığımdan geveze kişilerle muhabbet kuruyorum. Anladım ki bu çok sıkıcı olabiliyor.
Ünideyken bi kankam vardı sınıfdan çocuk kayseriliydi ve mesleğimizde de çok iyiydi bunun haricinde aileden gelen bi çiftcilik bilgisi vardı. Ne zaman muhabbet açmak istese konu ya meslek üzerine olurdu ya da onun çiftcilik üzerine... Yok anam şöle traktör var, ineğin günde kaç kilo süt verdiğinden tutunda, bi tarlanın kaç saatte sürülebileceğinden artık böööööğğğğkk gelirdi bana. İnsanlar karsı taraftaki kişi hıımm hııı hıımmm gibi kelimelerle size karşılık veriyolarsa artık onların yakalarını bırakmak gerek bıktırmışsın artık sohbetinle anlatma demektir. Allahtan aramız bozulduda o sıkıcı konuşmasını dinlemek zorunda kalmıyorum :)))
Şimdide altı yıllık bi kankam var çok seviyorum onu ama o da bazen sıkıyo. Sevgilisi varsa sevgilisi hakkında anlatıo, yoksa olmadıgı hakkında dert yanıyor hadi bunlar normal bende yapıyorum. Ancak bunda da eski kankada olan sorun var. Misal bir ara bilgisaar işiyle ilgileniyordu. Bende ilgilendiğim için cazip geliyordu ama teknoloji konusunda fiyat takip edip ticaret yapacak kadar bi bilgiyede sahip olmama gerek yok yani :((( Şimdi oiş bitti araba alıp satma işine girdi aman tanrım artık yeter diye bağırmak geliyor içimden her msne girdiğimizde bana araba resimleri yolluyo ve onlar hakkında yorum yapmamı beklio. Benim bisiklet alacak kadar bile param yok işime yaramıcak bi konuyu neden getirip getirip burnuma sokuyo anlamıyorum. Araba piyasa fiyatları, abs, esr, motor hacmi, kaç beygir oldugu, enjeksiyon sistemi, sunroof... akla gelebilcek her özelliğini anlatıyor. Ben ona Felipe Massa çok talihsiz bi kaza geçirdi Michael Schumacher pistlere tekrar dönebilirmiş dediğimde ise sanki bizim sokaktaki Memet amcadan bahsediyon bana ne onlardan mumi diyebiliyor :S Tüm kankalar erkek olunca ilgi alanları ve egoları da böyle oluyor işte.
Kankalar güzeldir ama çok konuşup baymadıkları zaman, umarım daha az konuşmayı öğrenirsiniz ve hep hayatımda olursunuz :)))

16 Temmuz 2009 Perşembe

yaratıcı olmak istiyorum!!!!!


yartıcı olup bnde bişiler üretmek istiyorum ama çok tembelim heralde. 1 aydır işsizim ve evde oturup hiç bir şey yapmıyorum hep erteliyorum yapacaklarımı sonunda mazeretler bulup koca popomun üstüne oturuyorum :(((
geçen gece bi arkadaslık sitesinde gezerken biriyle tanıştım gıpta ettim yaa resmen. hayatını zevk aldığı seyleri yaparak yasıyan biri ile tanısınca çok monoton bi yaşamım olduguna karar verdim. yarından tezi yok hmn fotografcılık üzerine çalışmalarımı hızlandırıcam 3 aydır çektiğim salak fotolarla duran zenitimdeki fotoları banyoya götürcem ve yeni film taktırcam hatta taktırmıcam nası takıldıgını fotocudan öğrenicem filmin bayatlamasına izin vermicem zamanı gelince bn takıp makinamıda alıp foto çekmek için kendimi dışarı atıcam. bu sıralar buaralar çok yagmurlu foto çekmek için yeterli ısık yok bnmde tekniğim henüz bunu basarmak için ii deil.
hadi bakalım hayırlısı kolları sıva mumi göster kendini yapabilrsin sen yeteneklisin :))))))
kendimi gaza getirmeliyim :)

3 Temmuz 2009 Cuma

03.07.2009 bugün neler oldu?

Hayatımda hiç günlük tutmayan, kompozisyon derslerinde yazılan yazıları bile lüzumsuz gören bn şimdi blog sahibi olup günlük tutmaya karar verdim hadi hayırlısı. Bakalım bu heves ne kadar sürecek.
Bugünden bahsediyim bn biraz aslında pek bişi olmadı ama yinede yazayım. Kuzen ve onun veledi ile denize gittik sinir oldugum çırpı bacaklı oğlanı şakayla karışık suda bi güzel sağa sola fırlatıp durdum :D
İnternetten satın aldıgım ban olmayan elbiseyi iade ettim.
Asıl önemli olan konu sanırım bugün abim milli oldu :))) ya ne kadar kötü bi kardesim böyle bi olayı internet aleminde söylüyorum. kız arkadasıyla İST debuluşup otele gitmişler demiştim aslında ona oteller evlilik cüzdanı olmadan almaz ya da bayacan parayı turistik otelde kalacan demiştim ona ama bna inanmadı, yaşadıım bilioz da sölüoz dimi :D
ertesi gün öğreniriz durumun ayrıntılarını, çok merak ediyorum :)))