2 Ağustos 2009 Pazar

Chronology Of Love

Bu yazıda ilişki kronolojimi yazıcam. Pek iç açıcı değil ama insan bazı şeyleri yazıp görünce ne yaptığını daha iyi anlıyor. Bakalım bu görme işi bende olacak mı? Neyi göreceksem :D
1. Bölüm:
Üniversitede ilk yılım. Evden sorunlu bir şekilde ayrılıp okula başlamıştım. Ne demiş özlü bir sözde bilge; " Hoca hocayı tekkede, hacı hacıyı Mekke'de, deli deliyi dakkada bulur." Benim işte böyle oldu denebilir. Okulun ikinci ayında en tuhaf tipi buldum. Kendisini nimetten sayan ama kimsenin yüzüne bakmadığı biriydi. Ailevi sorunları benden fazlaydı maddi durumu sıfırın altındaydı. İlk cinsel deneyimini en yakın erkek arkadasıyla birbirlerini becererek gerçekleştirmişlerdi. Ama benim salaklığım yüzünden kendini kral sanmaya başlamıştı. Sen anlamazsın bu konudan sıkılırsın, istersen kız arkadaslarınla otur falan demeye başlamıştı ama ne oldu eşşekten düşmüşe döndü onu bıraktığımda. Sonrasında onunla yaşadıklarımı orda burda herkese anlatmaya başladığını duydum. Sanırım onun sırını açığa vereceğimi düşünmüştü ama yapmadım böyle bişeyi. Hiç aklıma gelmedi değil ama açıkcası o kadar kronun olduğu bir ortamda bu duyulursa çok sıkıntı çekeceği için kimseye demedim. :( Okulum bittiği zaman 4 yıldan sonra benim karşıma çıktı ve beni tebrik etti ve başından geçenleri anlattı ona acıdım açıkcası. İçki kullanmayı bırakmış ve bir üst levele yükselmiş; uyuşturucu. Sonunda okuldan altı ay uzaklaştırma almış ve okulu yedi yıla yaymış.
2. Bölüm:
Nedense bende tuhaf olana karşı bir meyil var. İlk başta ben iğğğkk bununla birlikte olmak mı dediğim tipler daha sonrada cazip geliyo ve işin büyüsü kaçıncada tekrar iğğkk oluyorum. Bu ilişkim ilk ciddi ilişkimdi ve en uzun süreli olanıydı ve en çok pişmanlık duyduğum ilişkim diyebilirim. Ben 19 yaşında zatı muhterem şahıs 26 yaşındaydı. Onunda ailevi problemleri vardı. Babası alkolik, uyuşturucu kaçakçısı ve kalpazandı. Annesi artık hiç birşeyi umur etmeyen tonton sevimli bi kadındı. Erkek kardesi dolandırıcydı. Ablası doktordu. çok değişik bir aile yapısı vardı. Babası yurt dışına çıkmak için yurt dışında işçi olarak çalışan annesiyle evlenmiş. Çocuklarının üçüde orda doğmuş. Kolay para peşinde olan baba sıradan işlerde çalışmak yerine uyuşturcu ticareti yapmaya kalkmış ve enselenmiş. Bunun üzerine sınırdışı edilmiş. Annede üç küçük çocuğuna; "Babanızın yanına gidelim mi?" diye sorup, " Evet" yanıtını alınca memlekete dönmeye karar vermiş. Bu arada baba boş durmamış kumar oynamaya başlamış. Anne didinip çalışmaya elindeki parayla birseyler yapmaya çalışmış; lokanta açmış batmış, birahane açıp işletmeye çalışmış batmış, tek sebep babalarının kumar borçlarıymış. Böyle kötü durumlara sebep olduğu için adamda yaptığını bastırmak için evdekilere şiddet uygulamaya başlamış. yıllar bu şekilde geçip gitmiş ve bizimki lise çağına gelmiş. Bu sorunlu ortamdan kaçmak için sahip olduğu pasaportla ve oturma izniyle tek basına doğduğu ülkeye gitmiş 14 yaşında. 1.5 yıl kadar tek başına tanıdıklarının yanında falan okumuş bakmış olmuyor Türkiye'ye geri dönmüş. Burda devam etmiş okula. Bu arada meslek lisesinde okuduğu için okul dışında çalışmaya başlamış. Kendi harçlığının dışında ailesininde geçimini sağlamaya başlamış ufaktan ufaktan. Lise bitmiş derken. Bu arada ablası üniversiteyi kazanmış ve ona söz vermiş bizimki bn seni okutcam ancak sende beni okutacaksın üniversitede diye birbirlerine söz vermişler. Ablasını okutabilmek için işleri büyütmüş farklı bi alana geçmiş: Oto kiralama. bu işide kıvırmış ve 4-5 arabadan oluşan bir dükkan sahibi olmuş bu arada ek iş olarak meslek lisesinden öğrenmiş olduğu işi de yapmış. Ablası okulunu bitirmiş atanış çalışmaya başlamış. Bizimki sınava girip üniversiteyi kazanmış rötarlı olarak. Ablasından ses çıkmayınca elindeki arabaları satarak okumaya devam etmiş. Tabi paralar suyunu çekmeye başlayınca ablaya duyurmuş sesini sözümüz vardı diye. Hiç oralı olmamış kız ben evlenicem, ev kurucam demiş. İşte bu döneminde onunla tanıştım. Kendi başına ayakta durmaya çalışan hayata tutunan bu genç adama aşık oldum. Aynı evi paylaştık, yemeğimizi paylaştık, üzüntülerimizi paylaştık, mutluluğumuzu paylaştık. Birbirimize destek olduk. Ancak tek ve çok büyük bir sorun vardı. Bu kadar şeyi kendi başına başaran biri olduğu için çok ukalaydı, kendini nimetten sayıyodu ve aileden uzak yaşadığı için aile terbiyesi almamıştı, görgü kurallarından, giyinmekten bir haberdi. 2.5 yıl boyunca bu eksikleri gidermek istedim ama olmadı bana sürekli dediği bir şey vardı: "Yaşlı bir köpeği eğitemezsin." Sonuç olarak onun okulu bitti askere gitti ve biz ayrıldık.
....
to be contunied

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder