12 Eylül 2009 Cumartesi

Elazığ yolcusu kalmasın!!!!

En son vikii nin geleceğinden bahsetmiştim. Gecikmeli de olsa geldi... Neyse bu geldikten 1 gün sonra yanına gitttim. Konuştuk hasret giderdik. Bizim hanım kızımız formasyon almaya çalışıyor, birsürü üni ye başvuru yaptı biride bnm okuduğum fırat üniversitesi. Bizim hoş beşimiz bitince konu iş mevzuna geldi ne yapacaksın fln konuşuoz bu yılda halk eğitime devam, formasyonu tutturamam çok yüksek puanlar die konuştu. Akşam onlara gittik uyuduk sabah bu beni uyandırdı bi heyecan "mumi elazığ ı kazanmışım" dedi. Onun adına mutlu oldum sonra bana sen biliyorsun oraları bnmle kayıt için gel dedi. OK dedim.
Ben buna gerekli tüm açıklamaları yaptım; yolda giderken sivas çok soğuk olur kalın bişiler al, elazığ tutucudur, yobazdır fln bir çok şey anlatttım buna. Ama bizimkinin tuhaf bi huyu var buna bişi anlatınca bu bi anda değişio içinden alien çıkıyo sanki salakca bi inatlık yapıo yine yaptı yapacağını. yola çıkmak için ince kıyafetler seçmiş, ramazan ayında elazığda gezmek için açık kaçacak kıyafetler seçmiş bişi demedim sonuçta annesi babası değilim.
Bir önceki gün yolda uyuruz diye uyumamıştık gündüzde evrak işlerini falan hallettik akşam yola çıktık. Yaa sinir oldum kız biner binmez uyumaya başladı insanın yanında uyuyan biri olunca otobüste uyuyamıyormuş bunu görmiş oldum 12 saat boyunca gözümü kırpmadım. Sabahın köründe şehre vardık. Kahvaltı etmek için simitçiye gidiyorduk ki yanında kalacağımız eski ev arkadasımı yolda gördük :)) İşlerimizi halledelim görüşürüz dedik ayrıldık kahvaltı ettik sonra sonra vikii nin kaydını yaptırdık. Daha sonra bunun orda çalışması için halk eğitim merkezini bulduk. Bu işlerde torpil oynadığı için müdürle bile görüşemeden şutlandık. Ertesi gün tekrar gideriz dedik ve yola çıktık yürüyerek şehir merkezine gidiyoruz bizimki nerde olduğunu kanıksayamadığından yolda elazığ halk oyunlarının pratiğini yapiim dedi müzik açıp yolda oynaya oynaya gidiyo tabi korna çalanlar camdan kafasını çıkarıp laf atanlar falan gırla gidiyo bunu durdum yapma dedim. Bizimki tip olarak farklı geldiği için yolda kadın erkek buna tuhaf tuhaf bakıyo tabii laf atanlar bunun morali bozuldu. Başladı ben burda nasıl 1 yıl okuyacağım çok kötü bi yermiş mumiii diye sızlanmaya. Teselli etmeye çalıştım ya sonuçta burda da arkadaşların olur çevren olduktan sonra şehrin ne olduğu önemli değil dedim. Tam o sırada karşıdan uzun saçlı bi çocuk geliyordu. Sana ilk arkadasını ben bulcam dedim ve çocuğa seslenip konuşmaya başladım. Sonra çocuk bizi çay içmeye çağırdı bi cafed oturduk işte o anda çocuğun parmağındaki tuğralı yüzüğü gördüm. Biz elemanı cem karaca sanarken adam barış manço çıktı :((( Nasıl şutlicağımızı şaşırdık sonra internet cafeye gidip sınıf arkadaslarını netten arastralım dedik birden bizimki pc başında açtı muslukları başladı ağlamaya cafedeki krolarda mal ötesiydi onu ağlarken görünce salak salak parçalar açıp sesi sonuna kadar açmaya başladılar. İyice canımız sıkıldı... Sonra ben diploma için uğraşırken bi cafe görmüştüm onu hatırladım oraya gidelim rock müzik çalıyordu orda en azından senin tarzına yakın birilerini bulursun dedim kalktık oraya gittik. Allah a şükür hala yerindeydi ve onlarla muhabbet kurup ilk arkadaşlarını edinmesine yardımcı oldum. Ama artık canımız çıkmıştı yürümekten bu arada şehirde yemek yemek için hiç bi yer yoktu hepsi kapalıydı yemke için şehrin diğer tarafına gidip avm de karnımızı doyurduk arkadaşım işten çıkınca da onun evine gittik o akşam ölü gibi uyuduk.
Ertesi gün de erken kalkıp evden arkadasımla birlikte çıktık. Ders verebileceği anaokulu aramaya başladık, halk eğitim için akşamdan torpil bulmuştu müdüre dilekçe verdik ve 5 deki otobüse bilet alıp samsuna geri döndük.
2 gün boyunca öyle çok yorulduk ki bacağımda varis çıktı. Bu kadar çabama ve özverime karşın gerçek manada bi teşekkür bile alamadım, görmeyi istediğim yerleri göremedim, özlemini çektiğim yemeklerden tadamadım... Sanki bunları yapmaya mecburmuşum gibi bi tavırla karşılaştım....